Migrationsverket'ten yeni karar

İsveç’te binlerce kişi sınırdışı riskiyle karşı karşıya!

İsveç’te 1 Nisan 2025 itibarıyla spårbyte (iz değiştirme) sistemi kaldırılıyor. Bu değişiklik, daha önce sığınma talebi reddedilen ancak çalışarak ülkede kalma hakkı elde eden binlerce kişiyi doğrudan etkileyecek. Migrationsverket’in (Göçmenlik Dairesi) verilerine göre, yaklaşık 4.700 kişi bu yasa değişikliği nedeniyle ülkeden ayrılmak zorunda kalabilir.

Spårbyte Nedir ve Neden Kaldırılıyor?

İsveç’te, sığınma başvurusu reddedilen kişilerin iş bulmaları durumunda çalışma iznine başvurma hakkı vardı. Buna spårbyte deniliyordu. Ancak, hükümet bu sistemin kötüye kullanıldığını ve bazı insanların bu yolla sömürüldüğünü iddia ederek spårbyte’yi tamamen kaldırma kararı aldı. Migrationsminister (Göç Bakanı) Johan Forssell, yeni düzenlemenin herkes için aynı kuralların geçerli olmasını sağladığını belirtti:

“Aynı kuralların herkes için geçerli olması daha iyidir.”

Ancak bu değişiklik, halihazırda İsveç’te çalışan ve topluma entegre olmuş binlerce insan için büyük bir belirsizlik yaratıyor.

Bir Aile İçin Büyük Bir Tehdit: Zahra ve Afshad’ın Hikayesi

Bu yasa değişikliğinden etkilenenlerden biri de Zahra Kazemipour ve Afshad Joubeh çifti. İran’dan gelen ve şu anda Stockholm’deki Södersjukhuset’te (Söder Hastanesi) yardımcı hemşire olarak çalışan çift, yıllardır İsveç’te yaşıyor ve çalışıyor. Spårbyte sayesinde çalışma izni almışlardı ve Aralık 2024’te bu izni uzatma başvurusu yaptılar.

Ancak, yeni yasa nedeniyle eğer 1 Nisan’dan önce bir cevap alamazlarsa oturum izinleri geçersiz sayılacak ve ülkeyi terk etmek zorunda kalacaklar. Bu durum sadece onların değil, çocuklarının da geleceğini tehdit ediyor. Çünkü çiftin iki çocuğu İsveç’te okula gidiyor ve ülkeden ayrılmaları halinde tüm hayatları altüst olacak.

Zahra, kararın nedenini anlayamadığını söylüyor:

“Biz çalışıyoruz, vergi ödüyoruz, toplumun bir parçasıyız. Üstelik bizim mesleğimiz İsveç’te büyük bir açık olan bir meslek. Neden böyle bir karar alındığını anlayamıyorum.”

Eşi Afshad Joubeh ise hükümetin bu kararı alırken insanların hayatlarını nasıl etkilediğini düşünmediğini söylüyor:

“Geleceğimizi burada kurduk, tüm kurallara uyduk. Şimdi nasıl olur da ‘gidin’ diyebilirler? Bu kararı verenler nasıl rahat uyuyabiliyor?”

İsveç’te İş Gücü Açığına Rağmen Sert Göçmen Politikası

İsveç’te sağlık sektörü başta olmak üzere birçok alanda ciddi bir iş gücü açığı var. Özellikle hastanelerde yardımcı hemşire, hemşire ve doktor ihtiyacı çok yüksek seviyede. Ancak, hükümetin aldığı bu karar, tam da bu meslek gruplarında çalışan göçmenleri hedef alıyor.

Yeni düzenlemeye göre, spårbyte ile çalışma izni almış kişiler izinlerini yenileyemeyecek ve İsveç’i terk etmek zorunda kalacak. Eğer yeniden çalışma izni almak isterlerse, **İsveç dışına çıkıp tekrar başvurmaları gerekecek. Ancak bu süreç oldukça uzun ve belirsiz olduğu için birçok kişi için İsveç’e geri dönmek imkansız hale gelebilir.

Bu durum, sadece bireyleri değil, İsveç ekonomisini ve iş gücü piyasasını da olumsuz etkileyecek. Sağlık sektörü gibi kritik alanlarda çalışan binlerce insanın aniden işten ayrılmak zorunda kalması, hastanelerde ve yaşlı bakım merkezlerinde ciddi personel eksikliklerine neden olabilir.

Göçmen Politikalarında Değişen Yaklaşım

İsveç, geçmişte göçmenler için Avrupa’nın en açık ve kapsayıcı ülkelerinden biri olarak biliniyordu. Ancak son yıllarda göçmen karşıtı politikalar giderek sertleşti. 2022’de yapılan genel seçimlerde göç karşıtı partilerin güç kazanması, hükümetin göç politikalarında daha katı önlemler almasına neden oldu.

Spårbyte’nin kaldırılması da bu yeni yaklaşımın bir parçası. Hükümet, göç politikalarını sertleştirerek İsveç’e gelenlerin sayısını azaltmayı ve yasa dışı göçü engellemeyi hedeflediğini söylüyor. Ancak bu süreçte topluma zaten entegre olmuş ve İsveç için önemli mesleklerde çalışan binlerce insanın mağdur olması, büyük bir tartışma yaratıyor.

Gelecekte Ne Olacak?

1 Nisan’dan sonra yürürlüğe girecek olan bu yeni düzenleme, binlerce insanı belirsizliğe sürüklemiş durumda. Göçmen hakları savunucuları ve insan hakları örgütleri, bu kararın gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor. Ancak, şu an için hükümet geri adım atmış değil.

Zahra ve Afshad gibi insanlar için önümüzdeki günler hayati önem taşıyor. Eğer başvuruları zamanında sonuçlanmazsa, İsveç’i terk etmek zorunda kalacaklar. Bu da sadece onları değil, iş yerlerini, hastaneleri ve onların yerine kimsenin dolduramayacağı boşlukları etkileyecek.

Peki, İsveç gerçekten bu insanları kaybetmeyi göze alabilir mi? Göçmen politikalarında dengeyi nasıl sağlayacak? Bu soruların cevaplarını önümüzdeki aylarda göreceğiz. Ancak bir gerçek var ki, bu değişiklik birçok insanın hayatını kökten değiştirecek.